Ekonomist Prof. Dr. Aziz Çelik'ten Sert Tepki: Bakan Kurum'un 'Ev Müjdesi' Aslında Şirketlere Destek!
“88 metrekarelik dairenin 863 bin hisseye ayrıldığını belirten ekonomist Prof. Dr. Çelik, Bakan Murat Kurum’un duyurduğu gayrimenkul sertifikası projesine sert eleştirilerde bulundu. Çelik, bu girişimin konut sahibi yapmak yerine inşaat sektörüne düşük maliyetli kaynak sağlamak amacını taşıdığını vurguladı.”
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un "düşük bütçeye sahip olanlar için ev sahibi olma müjdesi" olarak tanıttığı "Gayrimenkul Sertifikası" projesi, ünlü ekonomist Prof. Dr. Aziz Çelik’in sert eleştirileriyle gündeme geldi. Çelik, sosyal medya hesabından bu sistemi "cin fikir" olarak nitelendirerek, "Bu tür cin fikirlerle Sülün Osman bile masum kalır!" ifadesiyle projenin asıl amacının vatandaşları ev sahibi yapmak değil, inşaat firmalarına ucuz para sağlamak olduğunu öne sürdü.
Prof. Dr. Çelik, projenin tanıtımına yönelik paylaşılan görsellerden birini kullanarak, sistemin dolaşımındaki yanlışlığın altını çizdi: "88 m²’lik bir daireyi 863 bin 276 hisseye bölüp satacaklarmış! Bu şaka değil!" ifadeleriyle, projenin ev sahibi olma açısından geçerliliğini sorguladı. Bu eleştiri, projenin gerçekte ev sahibi olma olanağı sunup sunmadığı konusunda tartışmaları körükledi.
"AMACIN ARKASINDA EV SAHİBİ YAPMAK DEĞİL, ŞİRKETLERE UCUZ KAYNAK SUNMAK VAR!"
Prof. Dr. Aziz Çelik'e göre, bu uygulamanın gerçek hedefi halkı konut sahibi yapmaktan ziyade, inşaat ve gayrimenkul sektöründeki şirketlere ucuz kaynak sağlamak. Çelik, iddiasının gerekçesini şu şekilde dile getirdi:
"Hedef, vatandaşı ev sahibi yapmak değil; inşaat şirketlerine uygun maliyetli kaynak sunmak! Aldığınız 863 bin hisseyle birkaç yüzünü elde ettiğiniz takdirde ev sahibi olma şansımız sıfıra yakın!"
YETERLİ HİSSE ALAMAYANLARIN PARASI NE OLACAK?
Çelik, sistemle ilgili en önemli ve "cin fikir" olarak tanımladığı noktanın, yeteri kadar hisse topladıktan sonra tapusunu alamayan kişilerin paralarının akıbeti olduğunu vurguladı. Sistemin işleyişine dair eleştirilerini dile getirerek süreci şöyle açıkladı:
"Plan şöyle işliyormuş: 'Tapuya dönüşmeyen daireler, o günkü ekspertiz değerine ilişkin olarak açık artırmayla satılacak. Bu yöntemle elde edilen gelir, sertifika sahiplerine sahip oldukları sertifika sayısı oranında dağıtılacak.'"
Bu yöntem, küçük tasarruflarını konuta yatıran ama tapu almaya muvaffak olamayan binlerce kişiyi belirsiz bir açık artırmaya ve piyasa koşullarına mahkum edeceğini savunan uzmanlar, projenin doğurabileceği risklere dikkat çekiyor.
SÜLÜN OSMAN KİMDİR?
Sülün Osman, 1950'li ve 60'lı yıllarda Galata Kulesi, Dolmabahçe Sarayı’nın saati ve şehir hatları vapurları gibi kamuya ait varlıkları "satarak" veya "kiraya vererek" şöhret kazanan efsanevi bir dolandırıcıdır. Adı, günümüzde "hayret verici dolandırıcılık" yöntemleriyle anılmaktadır.
