David Grossman'dan Çarpıcı Açıklama: Soykırım Gerçeği Gözlerimin Önünde
David Grossman, İsrail’in uluslararası alanda en bilinen yazarlarından biri olarak, Gazze'de yaşananları “soykırım” olarak tanımladığını duyurdu. “İsrail’i soykırım devleti olarak adlandırmaktan kaçınmak için birçok şey yaptım” diyen Grossman, “Ancak şimdi, büyük bir acı ve kırık bir kalple, gördüklerimi dile getirmek zorundayım” ifadelerini kullandı.

Dünya edebiyatında önemli bir figür olarak tanınan İsrailli yazar David Grossman, İtalyan gazetesi La Repubblica'ya yaptığı açıklamada, Gazze'de yaşanan olayları artık "soykırım" olarak adlandırmaktan kaçınmadığını belirtti. İsrail’in işgal politikalarına karşı uzun süredir eleştirel bir tutum sergileyen Grossman, bu terimi kullanma kararını “içsel bir etik zorunluluk” olarak nitelendirdi.
“Uzun yıllar boyunca 'soykırım' terimini kullanmaktan kaçındım. Ancak artık geri adım atamam. Gazetelerde gördüğüm bilgiler, izlediğim görüntüler ve orada yaşayanlarla yaptığım müzakereler sonrası bu kelimeyi telaffuz etmem gerekiyor.”
Grossman, İsrail’in Gazze'deki askeri hareketlerini soykırım olarak ifade etmenin kendisi için oldukça acı verici bir süreç olduğunu vurguladı. "Ben, İsrail'i soykırım devleti olarak tanımlamamak için çabalarını zorlayan biriyim. Ancak şimdi, derin bir acı ve kırık bir kalple, gözlerimin önünde olan gerçeği söylemem gerekiyor: Soykırım" şeklinde konuştu.
“ARTIK SUSMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Grossman, bu terimi kullanmanın yalnızca vicdani bir gereklilik değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk olduğuna dikkat çekti:
“Doğru olanı yapma zamanı geldi. İçimde büyük bir aciliyet hissediyorum. Artık sessiz kalma lüksüm yok.”
Gazze'deki ölümlerle ilgili bir soruya yanıt veren Grossman, “Kendimi kötü hissediyorum. Evet, bu sayıların Hamas tarafından kontrol edildiğini biliyorum, ve İsrail her şeyden sorumlu tutulamaz. Ancak Avrupa'daki dostlarımla konuştuğumda, 'İsrail' ve 'açlık' kelimelerinin yan yana gelmesi, bizim tarihimiz ve insanlık anlayışımız açısından yıkıcı” ifadeleriyle bu durumu değerlendirdi.
“İŞGAL 1967’DE BAŞLADI, LANET DE ORADA DOĞDU”
Grossman, İsrail’in mevcut sorunlarının kökeninin 1967’de gerçekleşen Altı Gün Savaşı’nın ardından başlayan işgalde yattığını yineledi. “İsrail’in talihsizlikleri, 1967’de Filistin topraklarının işgal edilmesiyle başladı. Belki insanlar bu ifadeyi duymaktan sıkılsa da, gerçek budur” dedi.
Kültürel elitlerin yaşanan olaylara geç tepki verdiği yönündeki eleştirilere ise Grossman, “70 yıldır işgale karşı mücadele eden ve hayatlarını bu davaya adamış olan bireylere yapılan suçlamalar adil değil” şeklinde yanıt verdi.
“FIRSATLARI HEBA ETTİLER”
David Grossman, yalnızca İsrail’i değil, Filistinli grupları da eleştirdi. Hamas’ın 2005’te İsrail’in Gazze’den çekilmesinin ardından bölgeyi kalkındırmak yerine roket atma üssü hâline dönüştürdüğünü dile getirdi:
“Hamas o dönemde Gazze’yi refah düzeyi yüksek bir yer haline getirebilirdi. Ancak fanatizme kapıldılar ve bu büyük fırsatı kaybettiler. Farklı bir yol seçselerdi, belki de İsrail Batı Şeria’dan geri çekilirdi.”
Grossman, bazı İsrailli politikacıların Gazze’ye yeniden yerleşim planlarını “hatalı ve intihara meyilli bir düşünce” olarak değerlendirdi.
“7 EKİM TRAVMASI BÜYÜK BİR KIRILMA YARATTI”
Grossman, 7 Ekim 2023’te Hamas tarafından gerçekleştirilen saldırının İsrail toplumu üzerinde derin bir travma bıraktığını vurguladı. Bu olayın birçok sol görüşlü İsraillinin değerlerini sorgulamasına yol açtığını belirtti:
“O günden beri pek çok kişi korkuya kapıldı ve artık çoğunluğun içinde kaybolmayı tercih ediyor. Sorgulayıcı bir düşünce geliştiremiyorlar.”
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM HÂLÂ MÜMKÜN”
İki devletli bir çözümden yana olduğunu yineleyen Grossman, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Filistin devletini tanıma kararını olumlu karşıladığını ifade etti. “İsrail’de bu karar ciddi bir histeriye yol açtı ama ben anlamıyorum. Barış arayan biri için bu karar son derece değerli” dedi.
David Grossman’ın bu açıklamaları, uluslararası kamuoyunda İsrail’e yönelik artan eleştirilerin ve soykırım tartışmalarının yoğunlaştığı bir dönemde geldi. Daha önce yine bir İsrailli Holokost ve soykırım araştırmaları profesörü olan Omer Bartov’un New York Times’ta kaleme aldığı “Ben bir soykırım uzmanıyım, gördüğümde tanırım” başlıklı yazı da benzer bir tartışmayı alevlendirmişti.
Grossman’ın ifadeleri, İsrail’de devlet politikalarına yönelik iç eleştirilerin giderek daha fazla duyulmaya başlandığını gösteriyor.